Ben daha dünyaya gelmeden önceki bir derbi maçından sonra, dönemin Galatasaray teknik direktörü Mustafa Denizli’’ Fenerbahçe’yi de yendik, hakemi de yendik’’ demiş. Yıllar içerisinde bu yorum çok sık yapıldı. Bu yorumun en son örneği bu maçta yaşandı. Biz, Galatasaray- Gaziantep maçı izleyeceğimizi zannediyorduk ama Galatasaray’ın karşısına fazladan bir rakip daha çıktı. Çok tanıdık bir isim. Yaşar Kemal Uğurlu’nun Galatasaray ile ilgili ne sıkıntısı var? Bu kadar insan, bu hakemin yönettiği her Galatasaray maçında sinir hastası olmak zorunda mı? İki takım da gayet iyi niyetli mücadele etti, Galatasaray sezonun şu ana kadarki en iyi oyununu oynadı. Biz bunları konuşacağımıza inanılmaz şeyler izliyoruz. İkinci sarı kart icat etti, Kerem’e yapılanı diyelim ki görmedi! Boey’e yapılan penaltıyı gördü, düdüğü ağzına gitti, ne oldu da geri döndü? Verdiği penaltıyı da vermek zorunda kaldığı için verdiğini bilecek kadar kendisini tanıyoruz artık. Kendisi, Muslera’nın ayağı kırıldığında, oyunu devam ettiren bir geçmişe sahiptir. Oyuna etki etmiyor gibi görünen, verdiği veya vermediği kararlar da var. Yeter artık! Hak eden tarafın maçı kazanmasıyla en azından bugünkü emekler boşa gitmedi. Oyuncu değişiklikleri, penaltıyı kullanan oyuncu tercihi gibi konular daha sonra konuşulur, ama artık Galatasaray’ın kendi hakkını savunur hale tekrar gelmesi lazım. Bu gerçekten normal bir durum değil. Bir hafta içerisinde TFF binasına ateş açılıyor, Galatasaray Adası’na ateş açılıyor, bir gün önce Ankara’da birisi sahaya girip hakemi hedef alıyor, tutturamayıp oyunculara vuruyor, bu maçta bir hakem maçın önüne geçiyor. Maçları bir dakika geç başlatmayla her şey düzeldi mi? Veya düzelecek mi?