Tudor'un Mirası

Abone Ol

Bir maç önce Trabzon deplasmanında ilk yarım saatte darmadağın olan Galatasaray’ın, lige iyi bir başlangıç yapan Kasımpaşa karşısında vereceği reaksiyon önemliydi. Fatih Terim, Ozan Kabak hamlesiyle diğer stoperlere büyük bir gözdağı verdiği gibi genç stoperi de Galatasaray’a ve Türk futboluna kazandırmış oldu.

Kemal Özdeş’le birlikte ligin son iki sezondur en istikrarlı ve kompakt takımlarından olan Kasımpaşa, Galatasaray’ın maça başladığı ilk 11’deki iki kenar hücumcusunun içe kat ederek oynama eğilimiyle merkezi daha kalabalık tutarak, Badou Ndiaye’ye di adam adama markajla pasifize ederek maça başladı. Eren Derdiyok’un ileri uçtaki pas trafiğinde ve set hücumundaki defoları nedeniyle savunma çizgisini de derinde kurma gereği hissetmediler. İlk devrede iki takım da hücumda üretkenlik adına sıkıntı çekerken devre biterken Ozan Kabak’ın Trezeguet’e geçit vermediği iki pozisyonla tribünler ikinci yarıda başlayacak yağmur ve gol sağanağı öncesi hava yakaladı.

Kasımpaşa’nın baskı kurduğu ve iki tehlike yaşattığı dakikaların ardından Emre Akbaba’ya yapılan ve bana kalırsa kırmızı kart verilmesi gereken pozisyonda kullanılan serbest vuruşta oluşan karambol sonrası topun o dakikaya kadar sahanın en çok eleştirilen ismi Eren Derdiyok’un önüne düşmesi kendisi açısından büyük bir şans oldu ve Galatasaray skoru buldu. Sonrasında sağanak yağmur ve yediği golle konsantrasyonunu kaybeden Kasımpaşa, Galatasaray’ın Tudor döneminden kalan iç saha iştahı karşısında 10 dakikada darmadağın oldu. Galatasaray bunu yaparken ilk yarıda yaptığı veya yapamadığı şeyler üzerinde çok fazla da değişikliğe gitmedi aslında.

Unutulmak istenen bir Trabzon deplasmanı sonrası ve Şampiyonlar Ligi mesaisi öncesi takımın özgüven kazanması açısından da bereketli bir gece oldu. Ozan Kabak’ın kazanımının yanında Rodrigues’in sakatlığın ardından iki golle dönüşü de geceye tat kattı. Bunun yanında dün gece için bir isme ayrı bir parantez açmak gerek diye düşünüyorum; Martin Linnes. Türk futbolunun kısır döngüden kurtulamayıp yeniden yabancı sınırlaması üzerine düşündüğü şu dönemde, iki sezondur Mariano’nun arkasında yedek bekleyen ama görev verildiği anda da sahaya her zaman hazır çıkan ve tam bir profesyonellik dersi veren Linnes’in yerinde bir Türk futbolcu olduğunu düşünelim. Mariano’yu kesemeyeceği için garanti kontratıyla hangi Türk futbolcu Linnes kadar çalışkan, profesyonel ve iş ahlakına sahip olabilir? Bana kalırsa yabancı sınırlamasından önce Türk futbolcularına yönelik bir profesyonellik tartışmasına girmek lazım.

Son olarak TT Arena’daki skor gücü ve iştahlı futbolla ilgili konuşmak istiyorum. Kuşkusuz Terim’in yoktan var etmesi (Ryan Donk ve son olarak da Ozan Kabak ve Yunus Akgün) geçen sezonki şampiyonluğun şifresiydi. Bu sezon da hocanın Ozan ve Yunus dışında başka gençleri kazandıracağına dair inanç tam. Ancak hem geçen sezonki şampiyonluk hem de bu sezon kazanılan Alanya ve Kasımpaşa maçlarında olduğu gibi Tudor döneminden gelen iç saha iştahı Galatasaray için çok değerli. Geçen sezonki şampiyonlukta iç sahada 17’de 16 yapmanın, takımın deplasmanlarda yaşadığı sıkıntılar düşünüldüğünde ne kadar değerli olduğu apaçık ortada. Tudor döneminden miras kalan iç sahadaki iştahlı ve dikine futbolun, Fatih Terim’in kendi mantalitesi ve motivasyonuyla da birleşince Galatasaray’ın iç sahada durdurulması zor bir takım haline geldiğini ve bu etmenin bu sezon da şampiyonluk yolunda takımın en önemli kozlarından biri olacağını söyleyebiliriz.

Maçın adamı: Ozan Kabak

Maçın kırılma anı: İkinci yarıda Serdar Aziz'den seken ters topta Muslera'nın topu kornere çeldiği pozisyon

- - - - - - -

{ "vars": { "account": "UA-10790637-3" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }