Galatasaray'da son günlerde bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Bazı oyuncular Galatasaray armasının değerini bilmiyor ve Galatasaray'a saygı göstermiyor. Eray'ın son model arabasını Florya Metin Oktay Tesislerine antrenman sahasına çekip sevgilisiyle bu pozları vermesine anlam veremiyorum. Aynı Eray acaba antrenmanlar haricinde Florya'da kalıp ekstra antrenman yapıp kendini geliştirmeye çalışıyor mu? Kendi performansından oldukça memnun olacak ki kalede ne de olsa Muslera var ben burda antrenmanımı yapar, milyonlarımı cebime koyar, lüks arabamla gezerim düşüncesinde. Arada da kupa maçında oynar 2-3 gol yerim. Oh ne güzel dünya...
Kabul edemiyorum
Galatasaray'a yabancı oyuncularımız ( Melo, Sneijder, Muslera, Chedjou) bu kadar gönülden bağlanmışken, profesyonelim işimi yapar paramı alırım düşüncesinden öte bu renklere aşık olarak oynadıklarını, savaştıklarını gördükçe bizim kendi içimizden oyuncuların bu umursamaz tavrını kabul edemiyorum. Melo'nun fıtık ameliyatı olup sezonu kapattı haberlerini dün gibi hatırlıyoruz fakat bu Melo 2 ay sonra sahaya kaptan olarak çıktı. Brezilya'da yatıp, tatil yapıp parasını alamaz mıydı soruyorum ? Ben bu Melo'yu gördükten sonra Tarık Çamdal'ı, Eray'ı, Olcan'ı, Aydın Yılmaz'ı , Pandev'i, Dzemaili'yi, Sinan Bolat'ı Galatasaray formasıyla görmeyi kabul edemiyorum. Bu saydıklarımdan bir tanesi kendi performansını beğeniyor mu acaba ! Aslında bundan önemlisi kendilerinden ekstra vakit ayırıyolar mı performanslarını geliştirmek için, ben hiç sanmıyorum.
Sil Baştan
Galatasaray her zaman en büyük hatayı yabancı sınırı yüzünden transfer politikasında yaptı. Artık yabancı sınırı diye bir şey kalmadı. Ben Galatasaray'da kemik kadronun korunup sil baştan genç ağırlıklı kadro oluşturulmasının zamanı bence geldi. Sneijder, Burak, Selçuk, Muslera, Chedjou, Semih, Melo ,Yasin, Koray, Emre, Sinan Gümüş ve Hakan Baltadan oluşması gerektiğini düşünüyorum. Belki sağlık durumuna göre Hamit eklenebilir. Bu bahsettiğim kendi fikrimdir katılabilirsiniz ve ya eleştirebilirsiniz. Bu sistem yüksek maliyet gerektirmiyor. Bruma, Telles, Olcan, Umut, Dzemaili, Tarık ve belki Yekta'yı da ekleyebiliriz bu isimler bize bonservis bedeli kazandırarak gidebilecek isimler. Geriye kalan Sabri, Eray, Sinan Bolat, Pandev, Eboue, Aydın, Yekta, Gökhan Zan bu isimlerin de büyük bir maaş yükü var. Bonservis bedeli ödeyecek kulüp bulunur mu bilmiyorum belki takasta kullanılabilirler. Bu isimlerden yapılabilecek en büyük kar, maaş yüklerinden kurtulmaktır.
Galatasaray'ın taraftar sayısı en az 25 milyon. Ben maç kaybettikten sonra günlerce mutlu olamıyorum, uyuyamıyorum. Ve eminim ki benim gibi milyonlar var, elbette maç kaybedilir ama Fatih Terim'in dediği gibi yenilirken bile helal olsun denilen bir takım yaratacağız demeci aklıma geliyor. Ben yukarıda bahsettiğim isimlerin milyonlarca Galatasaray taraftarına saygı duymadığını düşünüyorum.
Bu sene 7'de 7 yaparak şampiyon olacağımıza inancım tam. Bu bahsettiklerim bu sezon takıma inanmadığımı falan asla göstermez. Ben geleceği, geleceği kurtarabilmekten bahsediyorum.
Ve yazımı şu sözlerle bitirmek istiyorum. ''Değişim ne zaman gerekli? sorusuna verilecek en iyi yanıt, gerekli hale gelmedendir''