Ekim ayından itibaren Sarı-kırmızılı kulüpte Ar-Ge Direktörü olarak çalışan Fatih Demireli, transfer döneminde herkesin "nereden çıktı" dediği iki ismi önerdi.

"Volz ve Pezzaiuoli'yi ben önerdim"

Her şeyden önce teknik adam meselesiydi. Antrenör, scout ve altyapı konusunda yetenekli bir yardımcı hoca arıyorlardı. Bana herhangi bir fikrim olup olmadığını sordular. Moritz Volz'u antrenör olarak, Marco Pezzaiuoli'yi de genç takım teknik direktörü olarak önerdim. Her ikisi de imzaladı. Şimdiye kadar yeni rollerinde çok iyi gidiyorlar.

"Transfer sırasında sandalye kırıldı"

Kaan Ayhan transferi sırasında masada Sassuolo'nun menajeri ile benim aramda bir not vardı. Sırayla üzerine rakamlar yazdık ve ileri geri ittik. Ondan yeni bir teklif geldiğinde öne eğildim. Cevap vermek istedim. Sonra "pat" dedi. Yerdeydim. Aslında müzakerelerin ortasında sandalyem kırıldı. Önce herkes iyi olup olmadığımı sordu. Sonra kahkahalar atıldı. Sonunda yeni bir sandalye aldım ve müzakerelere devam edebildik. Notu hatıra olarak sakladım.

"Her idmana katılıyorum"

Adnan Aybaba'dan Osimhen sözleri: "Kendisiyle konuştum..." Adnan Aybaba'dan Osimhen sözleri: "Kendisiyle konuştum..."

Her idmana katılıyorum ve tüm gezilerde resmi heyetin bir parçasıyım. Maçlarda yedek kulübesinin hemen arkasında oturuyorum. Soyunma odasına da girebiliyorum ama özel bir sebebim olmadıkça burnumu oraya sokmak istemiyorum. İçeri girerken tüm gözetmenler soyunma odasının önünde sıraya girer ve çocuklara tezahürat yapar. Genel olarak takımı çok dinlemeye ve oyuncuların deneyimlerini işim için kullanmaya çalışıyorum.

Türk futbolunda gençlik gelişiminin pek iyi gitmediği bir sır değil. Burada genç, uzun boylu, futbol delisi bir çok insan var. Potansiyel çok büyük ama en yetenekli oyuncular olması gerektiği ölçüde geliştirilmiyor. Belçika, Hollanda, Avusturya gibi ülkeler nüfus olarak İstanbul'un yanına bile yaklaşamasalar da Türkiye'nin tamamından daha fazla üst düzey futbolcu üretiyorlar. 

Bunun neden olduğunu ve nasıl değiştirileceğini öğrenmek istiyoruz. FC Bayern veya Dortmund'u kopyalamak bizim işimiz değil. Bu işe yaramaz. Burada tamamen farklı bir kültürle, farklı bir düşünce tarzıyla, farklı türden insanlarla uğraşıyoruz. Fikirleri toplamalı ve onları Türkiye koşullarına uyarlamalıyız.