Spor yazarları, Galatasaray'ın deplasmanda Osmanlıspor'u 3-1 mağlup ettiği karşılaşmanın ardından sarı kırmızılı ekibin performansı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
RIDVAN DİLMEN
Geçen hafta Galatasaray'ı merak ediyorduk. Amamız vardı ama deplasmanda nasıl oynayacaklar diye. Çok yeni bir takım olmasına rağmen yeni takım dezavantajını kalitesi ve coşkusuyla bertaraf ediyor.
Yetenekli ve bitirici oyuncular var. İlk yarı Osmanlıspor gibi iyi bir takıma karşı hemen hemen Galatasaray hiç pozisyon vermedi. Osmanlıspor sol kanattan atağa çıkıyordu 5-6 Galatasaraylı futbolcu karşıladı hemen. Rakibe topu taca attırmaya çalıştılar.
Çok istekli bir takım durumunda Galatasaray. Top rakipteyken iyi takım olduklarını ve coşkulu olduklarını gösteriyor. Top Galatasaray'da olunca zaten hep ileriye yönelik oynuyorlar. Fernando sezonun topa ayağı en çok değen futbolcusu olur gibi. Her hamlede Fernando'yu göreceğiz gibi geliyor.
Gomis hakikaten Gomis yani. Mermi gibi vurdu. Kayserispor maçında da tavana asmıştı. Kalecinin yapacağı bir şey yok. Komik vurabilir, oyuncuya çarpabilirdi ama güzel bir gol attı. Gomis bu yıl 'ben buradayım' diyor. Sakatlık yaşamaz umarım. Konsantrasyon başka bir şey. Sokak kedisi dersin ya hep arıyor yani. Zaten o yüzden Gomis olmuş.
ERMAN TOROĞLU
Maç başlıyor… İlk 45 dakika kusursuz bir Galatasaray… Top rakipteyken en az üç veya dört oyuncuyla baskı yapıyorlar. Topu alıp en kestirme yoldan tekrar hücuma çıkıyorlar. Yana ve geriye top az yapıyorlar. Bir-iki yan toptan sonra, hep ileri araya top sokuyorlar ve süratli oynuyorlar.
Nitekim maç 3-0'a geliyor. Bu kadar kısa sürede… Böyle ahenkli bir takımı bu kadar kısa süre içinde oluşturmak zordur. Bir yemek yapıyorsun, fasülye yapıyorsun. Soğanı, eti falan bu kadar uyar mı?
Çünkü futbolcunun futbolcuya uyma olayı zordur. Resmen dokular tutmuş! İkinci yarıda ilk 20 dakika Galatasaray'ın o temposu yoktu. Yalnız Galatasaray ilk yarıda iyi oynarken de bir şeyi tam yapamadı.
Neyi? En ileri adamla en gerideki adam arasındaki mesafe açık oluyor. O aranın 30-40 metre arasında olması lazım. O zaman mükemmel bir takım çıkar ortaya. Ama yapmak da o kadar zordur.
LEVENT TÜZEMEN
Galatasaray Ujfalusi-Selçuk- Melo-Elmander'den oluşan muhteşem omurgasını yıllar sonra nihayet Maicon-Fernando-Ndiaye- Gomis'le yeniden oluşturdu.
Fernando orta alanda G.Saray'ın "Oyun kalbi ve şifresi" oldu. Brezilyalı, oyunu orta alanda radar gibi gözlemliyor, müthiş tecrübesi, yüksek tekniği, aklı, sakinliği ve etkili pas kullanmasıyla arkadaşlarını 'Maestro' gibi yönetiyor. G.Saraylı oyuncular rakip kaleye yerleşmeden önce topu Fernando'ya veriyorlar sonra pozisyon alıyorlar.
SERKAN KORKMAZ
Galatasaray yönetiminin yerinde olsam şu takımın formasına nazar boncuğu takardım. Bunca yıldır Galatasaray'ı takip ediyorum, sezona bu kadar iyi başlayan bir Galatasaray ilk kez görüyorum. Eksikler var mı? Var. Takım boyu bu hafta da çok uzundu.
Gerek ilk hafta gerekse dün akşam Ankara'da ilk 45 dakikada izlediğim Galatasaray futbol takımı hayatımda izlediğim en iyi Galatasaray takımlarından birisiydi. Rodrigues'i beğenmeyenleri bu takıma yakıştıramayanları anlamıyorum. İkinci golde verdiği gol pasını gördünüz mü? Gomis ile ilgili söyleyecek fazla bir söz yok. Bu adam iki maçlık performansı ile taraftarın yeni Drogba'sı olacağını gösterdi.
ZEKİ UZUNDURUKAN
Lige muhteşem bir başlangıç yapan Galatasaray, başkentte Osmanlıspor karşısında da ilk dakikadan itibaren sazı eline aldı.
Osmanlıspor, önce Galatasaray'ı durdurup, kontrataklarla rakip kalede etkili olmak gibi sığ bir futbol taktiğinin içine girince Cimbom'un işi daha da kolaylaştı. Bülent Uygun'a sormak lazım; Kayserispor maçında görmedin mi rakibini! Hiç dersine çalışmamış Osmanlıspor.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Galatasaray Haberleri sitemize
abone olun.