Güntekin Onay
G.SARAY saha içi organizasyonu ve takım savunması konusunda o kadar arızalı bir takım ki sadece istemekle, yüksek konsantrasyon ile bunu 1 maçta tamir etmesi olanaksızdı.
Güntekin Onay
DÜN geceki derbi bir bakıma sezonun aynası oldu. 2 takım da oyun olarak Beşiktaş’ın fersah fersah gerisinde. F.Bahçe, bu kadar yetersiz bir G.Saray karşısında 2 maçta da kazanamıyorsa “neden şampiyon olamıyorum?” dememeli.
Serhat Ulueren
EYY Dursun Özbek... İstanbul’un en gözde, en nezih semti Florya’daki mükemmel tesisler varken, sırf sen reklam yapacaksın diye hangi akla hizmet Gayrettepe’deki hiçbir özelliği olmayan, sıradan oteline G.Saray’ı kampa sokarsın? Bu kamp için kulübe fatura kestin mi çok merak ediyorum? Ve bu G.Saray’da 1 tane mantıklı düşünebilen yönetici yok mu ki, Özbek’e bırakın hesap sormayı, “başkan neden takımı oteline götürüyorsun, tesislerimiz var ya” diye de mi soramıyor. Duydum ki, Özbek 2 gündür futbolcularla berabermiş… Yemek yemiş miş… Çay içmiş miş… miş, miş, miş… Yahu başkan seni hangi futbolcu kaale alır ki? Hala Hamza’yı neden gönderdiğini, Denizli’yi, sonra da bu rezil Hollandalı’yı neden, niçin göreve getirdiğini açıklayabiliyor musun? Elbette hayır. İşte seni futbolcun da asla kaale almaz, başkan olmasan selam dahi vermez, bunu iyi bil…
Serhat Ulueren
G.Saray seyircisi o kadar buhranda ki, o kadar çökük ki, 90 dakika boyunca küfür edip durdular. Ne de olsa saha kapanmış, biletleri dondurulmuş hiçbir G.Saraylı’nın zerre kadar umrunda değil. Peki seyirci neden bu kadar küfür etmiş olabilir? Bu beceriksiz yönetime ve bu ruhsuz futbolculara hiç tahammülleri kalmadı da ondan. G.Saray 1 puan kazanmış, F.Bahçe çok önemli 2 puan kaçırmış olabilir ama futbol tarihine dün akşamki maç rezil ve aciz futbol oynayan G.Saray farktan kurtuldu diye yazacak.
Ersin Düzen
ÖNCE Caner’den başlayalım, hocasına ve arkadaşlarına yaptığı büyük saygısızlık. Derbi değil, sıradan bir maç bile olsa kabul edilemez. Ona en zor günlerinde Aziz Yıldırım ve kulübü sahip çıkmışken, böyle bir davranış sergileyemez! Ancak, Caner’in reaksiyonu sürpriz değil. Pereira’ya çok şey söylemek isteyen, dilinin ucuna gelip susan birçok futbolcu var.
Ersin Düzen
KAYBEDİLEN 2 puanın sorumlusu kaçan goller değil, Pereira’nın bizzat kendisidir. Şampiyonluk dün değil, Osmanlı maçında kaybedildi. Pereira son derbisini oynadı ve mümkünse sezon sonu değil, şimdiden bırakıp gitsin.
Mehmet Ayan
G.Saray’ın sezonun geneline yansıyan hücum plansızlığı, defans beceriksizliği! Gerek Gökhan-Hasan Ali, gerek Topal-Souza-Alper arkalara attıkları her topla tehlike oluşturdular. Ne Donk ne Selçuk orta saha sertliği koyabildi. Oyun böylece hep F.Bahçe’de kaldı! Ancak Pereria yaptığı 3 değişiklikle G.Saray’ı oyuna kattı
Mehmet Ayan
MAÇ Vitor hocaya yazar. Aslında sezon da.. Caner meselesi de başka bir sorun paketi! F.Bahçe için muhasebe, G.Saray için halen yapılmayan sorgulama zamanı. ‘Sezonu derbi galibiyeti ile bitireceğiz’ avuntularına son vermeliler. 27 lig maçında nasıl gol yiyip, en az 20 maçta nasıl üretemediğini sorgulamaktan işe başlayabilirler.. Haa bir de Selçuk ve Sneijder’in formlarına, Hamit’in rızkına, Donk’un vurdumduymazlığına bir baksınlar! Muslera’dan utanmaları kaldıysa!
Murat Öztürk
FERNANDO Muslera, G.Saray adına en iyi performansı gösterirken, Volkan Demirel’in Türk Telokom Arena’daki en rahat maçını oynadığını söyleyebiliriz. Son yıllardaki G.Saray- F.Bahçe arasındaki maçlarda yaşanan gerginliği bir kenara bırakarak genel anlamda son derece fair-play çerçevesinde oynanan karşılaşma izleme fırsatı yakaladık, bu da unutulmamalı.
Mehmet Demirkol
İnanılmaz bir durum var: Derbinin 95 dakikası, tamamı, hiçbir set oyunu olmadan geçti. Bu bir ligin en büyük derbisinde, muhtemelen modern zeminlerde hiç rastlanmamış bir durumdur.
Bu durum Fenerbahçe’nin tercihiyle oluştu. Orta sahayı hiç kullanmadan uzun ve direkt oyunla Galatasaray savunmasının arkasına ve arasına indiler. Nani’nin merkezde destek santrfor olarak oynayışıyla Galatasaray’ı şaşırttılar. Üstüne Mehmet Topal ve Souza’nın düşük topla oynama süreleriyle bir rekor kırarak da şaşırttılar.
Mehmet Demirkol
Son vuruş amatörlüklerine 2. yarıdaki basit ofsaytları da ekleyince tutmayan plan değil, forvetlerin ayarı oldu. Fenerbahçe onca pozsiyona girdi ama Muslera net bir gol kurtarmadı. Kadrosunda Nani, Volkan, RVP ve Fernandao olan bir takım için son derece ilginç ve manalı bir durum bu. Bu son hamle hamlığında maç öncesi Caner’le Pereira arasında yaşanan tatsızlığın payı nedir bilinmez...
Mehmet Demirkol
Sonuç olarak bu gözlerin gördüğü en enteresan derbilerden birini seyrettim. Hiç set oyunu olmadan başladı, 13 gol girişiminde kaleciler ekstra hiçbir şey yapmadı ama gol de çıkmadı.
Tekrara girecek ama şampiyonluğu bu sene santrforlar belirleyecek. Gomez’in yarı performansını geçtim, Cenk Tosun güvenilirliğinde bile santrfor yok Fenerbahçe’de.
Feyyaz Uçar
Hiç merak ettiniz mi? Kjaer’i havaalanında karşılayanların sayısı Van Persie’yi karşılayanların kaçta kaçıdır. Ya da Nani geldiğinde dış hatların gelişi yıkılırken, Alves geldiğinde kaç kişi havaalanına gitmiştir. Fernandao geldiğinde yaşanan mutluluk, Şener geldiğinde de yaşanmış mıdır? Futbol oynarken topun hep bizde olacağını zanneden milletimiz defansı pek önemsemez. Oysa şampiyonluğun yolu defanstan geçer.
Feyyaz Uçar
Evet, Fenerbahçe bu sezon başarılıdır. Avrupa Ligi’nde gruptan çıkıp son 16’ya kadar yükselmiştir. Türkiye Kupası’nda yarı finaldedir. Ve ligimizde şampiyonluk yarışına devam etmektedir. Bu sezon itibari ile emsali yoktur. Peki bu başarının sırrı ne? Tabii ki Kjaer’in kendi sahasından en çok top çıkaran oyuncu olması. Hava hakimiyetinde hiçbir futbolcunun Alves ile başa çıkamaması. Sanki Alves, krampon değil, zıplayan ayakkabı giyiyor. Ofansa en çok katkı sağlayan bek kim? Tabii ki Gökhan Gönül. Sol bek mevkisinde yaşanan rekabet hangi takımda var? Fenerbahçe defansı bu maçta yine görevini yapıp gol yemedi. Peki ya ofans! Fenerbahçe bu sezon şampiyon olamazsa sorumlu ofansif yetersizliktir.
Hakan Can
Maçın en güzel sahnesi kaleci Muslera’nın kaleci Volkan’ı yerden kaldırdığı ve teselli ettiği pozisyondu! Yarısı çileli 200. maçını oynayan Muslera’ya helal olsun. Kaleciliğinin ötesinde, sporcu gibi sporcu...
Hakan Ünsal
Kırılma anları vardı ama hiç kırılmayan Muslera vardı. Maçtaki kırılma anları hep Fenerbahçe lehineydi ama Muslera tek başına maça damga vuran isim oldu
Hakan Ünsal
Maçı sadece tek pozisyon ile tamamlamak mı desek, Sneijder'in etkisiz hali, Podolski'nin yokluğu Selçuk'un çaresizliği ve Muslera'nın çırpınışı mı? Sonuç G.Saray'ın çöküşü.
Uğur Meleke
Pereira, oyuncu değişikliklerinde ezberciydi. Ama F.Bahçe'nin de pozisyon verimliliği öyle düşük ki, 4-4-2'de Nani değil, Sow olsa işler değişebilirdi. Fenerbahçe, Sow'u satarak, şampiyonluğu da markete koymuş galiba o gün.
Erman Toroğlu
Soyunma odalarında tartışma olabilir. Yumruk yumruğa kavgalar da olur. Zamanında bunu hepimiz yaptık.
Ama sahaya çıktığın an her şey biter. O artık soyunma odasında kalmıştır. Ama dün önce Caner'in olayı, ardından Diego-Gökhan Gönül tartışması. Bu olaylar artık Fenerbahçe'de otoritenin sıfırlandığının göstergesidir.
Erman Toroğlu
Volkan Şen, bırakın F.Bahçe'yi, sahanın en iyilerinden.
Adam , "Yoruldum, ayağım çekiyor, sakatlandım" derse al kenara tamam. Ama normal bir teknik direktör dün gece Volkan Şen'i yine oyundan almazdı.
Erman Toroğlu
Sağda Semih'in yerine Sabri oyuna giriyor. Ama oyuna girerken forma değiştiriyor, göbeğine maşallah. Kırkpınar'da başaltı güreşir.
Erman Toroğlu
"F.Bahçe nasıl?" derseniz. Orada bir yumak var, yün yumağı, karman çorman. Nasıl ayıklarlar, sezonun sonuna nasıl gidilir, sonra ne olur? Bunun da sorumlusu en tepedeki adamdır. Kimse değil! Ama yıllardır bu işler kötü olursa suçlular hazırdır. Teknik direktör ve futbolcular... İyi ise "Ben yaptım"dır.
Yani yıllarca La Fontaine'den masallar... Ninni yavrum, ninni... Uyutayım seni!
Rıdvan Dilmen
Beşiktaşlılar’a bakıyorum, Kızılderililer gibi gidiyorlar! Hırs var, istek var... F.Bahçe’de bunlar yok
Rıdvan Dilmen
Çok açık söyleyeyim, ne Fenerbahçeli ne Galatasaraylılar kırılmasınlar, iki takım adına da üzülmesi gerekilen bir derbiydi. Fenerbahçe kalecisi bir kez yattı maç boyunca
Rıdvan Dilmen
Fizik-taktik hiçbir anlayışı olmayan Galatasaray üzülmeli. Fenerbahçe'yi şampiyon yarışından 2 puan geriye atmak derbi anlayışında sevinç yaratır, doğrudur ama maçtaki tablo üzücüydü. İlk yarıda Muslera en çok topla buluşan oyuncuydu. İlk 15 dakikada 17 kere topla buluşmuş, dünya tarihi böyle bir şey yazmıyordur.
Rıdvan Dilmen
Sanki mukavelesinde yazıyor: Volkan, 70'ten sonra oynamaz. Ligin 28. haftası oynanmış, Avrupa maçlarını bile katmıyorum. İki tane santrforunuz var, gazetelerde hala parantezle yazılıyorsa golcünüz, burada sorun var. Deplasmanda zor kaleye giden bir takım
Levent Tüzemen
Haftalardır yediği gollerle Galatasaray taraftarını üzen Muslera 'Derbi'de gecenin kralı oldu. Muslera hep oyunun içindeydi, çok dikkatliydi, doğru yer tuttu, kalesini zamanında terk edip Nani ve Persie'ye gol izni vermedi.
Levent Tüzemen
Sonuçta; Muslera, Galatasaray'ı maestro gibi yönetti. Galatasaraylı oyuncular Fenerbahçe'ye yenilmemek için adeta prestij mücadelesi verdi. Galatasaraylı oyuncular onurlu mücadeleleriyle kaybetmeyerek TT Arena'da Fenerbahçe'ye karşı ellerine geçirdikleri "Psikolojik üstünlüğü" korudular.
Atilla Gökçe
Galatasaraylı ve Fenerbahçeli dostlar, bir gün önceden “Biz bu maçı kazanamayız” demişlerdi. Dedikleri çıktı
Atilla Gökçe
Ev sahibi Galatasaray, hamamın namusunu kurtardı sonuç olarak. Fenerbahçe ise şampiyonluk yarışında ciddi bir kayba uğradı. Üstüste üçüncü maçı kazanamamak ağır gelir atık. Yine de Süper Lig’in sürprizleri bitmez. Kim bilir, daha neler göreceğiz!
Ersun Yanal
Fenerbahçe’nin derbide gol yükü sadece van Persie, Nani ve Volkan Şen’in üzerine kalmıştı. İkinci yarısı daha çok orta saha mücadelesi şeklinde geçen oyunda Fenerbahçe üstün olan taraf gibi görünse de bu üstünlüğünü skora taşıyamadı. Derbide futbol kalitesi vasatın üzerine çıkmadı.
Ersun Yanal
Daha önce şampiyonluk yarışında kritik eşik olarak değerlendirdiğimiz maçlarda Konyaspor’a kaybeden Galatasaray’la berabere kalan Fenerbahçe beş gün önce büyük avantaj yakaladığı yarışta şimdi beş puan geriye düştü. Osmanlıspor, Konyaspor ve Galatasaray maçlarında sadece bir gol atabilen Fenerbahçe, üç maçta sadece iki puan aldı. Ligin bitimine kalan altı haftada şampiyonluk yarışında sarı-lacivertlilere kazanmak artık yetmeyecek. Rakibi Beşiktaş’ın puan kaybetmesini bekleyecekler.
Ahmet Çakar
Fenerbahçe, elindeki avantajları bir bir yitirmeye ve şampiyonluğu Beşiktaş'a hediye etme yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor. İddia ediyorum, Türk futbol tarihinde bir derbide hiçbir rakibi Galatasaray'ı dün geceki gibi yakalayamaz. Galatasaray'ın dün Türk Telekom Arena Stadı'nda en iyi oyuncusu kalecisi Fernando Muslera idi. Topla en fazla oynayan oyuncu da o. Üstelik Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel'in yerinde bir pozisyon dışında başkan Aziz Yıldırım oynasa inanın Galatasaray'dan gol yemezdi.
Ahmet Çakar
Sonuçta Süper Lig'de bitime artık 6 hafta kaldı ve puan farkı 5... Artık zirvede olan Beşiktaş'ın iki beraberlik ya da bir mağlubiyet lüksü var. Üstelik Fenerbahçe'nin de bundan sonraki tüm maçlarını kazanması şartıyla.
Ahmet Çakar
Ve karşılaşmanın hakemi Mete Kalkavan'a gelince... İyi niyetli ama deneyimsiz bir isim. İlk yarıda Lukas Podolski'nin, Gökhan Gönül'ün diz kapağına basmasına kırmızı kartı veremedi. Maç boyunca bazı kartları ve faulleri tespit edemedi. İlk yarıda nedenini anlayamadığımız bir şekilde Galatasaraylı Lukas Podolski'nin attığı gol, ofsayt diye sayılmadı.
Metin Tekin
Galatasaray ne yaptı diye sorsanız; tek cevap var: Mücadele etti. Ama şampiyonluk yarışı içindeki Fenerbahçe'nin sadece mücadele eden bir takımı sakinliği, aklı ve kalitesi ile kesinlikle yenmesi gerekirdi
Metin Tekin
Kazanmak isteyen takıma vurgu yaparak söylemek lazım. Fenerbahçe değişiklik yaptıkça hücum anlamında zayıfladı. Volkan Şen çıktı, Diego Ribas girdi, Alper Potuk çıktı, Ozan Tufan girdi. Bu özellikteki oyuncuların saha yerleşimin nasıl olacağını hepimiz gibi teknik direktör Vitor Pereira da bilmiyordu. Evet daha diri oyuncu kullanmak isteyebilirsiniz, oyuncularınızın yorulduğunu düşünebilirsiniz ama oyuncu özelliklerine baktığınızda bu maçı kazanmak için yapılan bir değişiklik olduğunu söylemek çok çok zor. Vitor Pereira sadece daha diri oyuncularını sahaya soktu, özellikli oyuncularını değil.
Gürcan Bilgiç
Volkan Şen ve Van Persie'nin kalecisiz kalelere isabet ettiremediği fırsatlar da yakaladılar.
Gürcan Bilgiç
Caner olayı ise ayrı bir konu. Inter'in 4 yıllık sözleşme teklif ettiği oyuncuyu, Pereria'nın tercih etmemesi bir kenara; hocanın kararına saygı duymasa bile, kabul etmek zorundayken, işi protestoya durumuna getiren Caner öbür tarafa... İkisinin de tutulacak bir tarafları yok. Gökhan-Alper ikilisinin perişan ettiği G.Saray sol kanadına, Caner-Volkan ikilisi, sağ kanatla eklenseydi neler olurdu? Bu soruyu sorup da, Hasan Ali ile oynuyorsa bir teknik adam, kıvamı da bellidir zaten. Caner bu kararın hesabını sormayı, eleştirenlere veya futbolu anlayanlara bırakmalıydı
Gürcan Bilgiç
Kalan 6 haftayı 5 puanlık avantajla Beşiktaş'a bıraktı F.Bahçe. Üst üste 3 maçta 7 puan kaybettikten sonra, hep kazanıp rakibinin tabelasına bakacak. Olmazı; 'olur'dan bir mucize varsa, Fenerbahçe de şampiyon olur.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Galatasaray Haberleri sitemize
abone olun.