''Maçlar şifresiz veya TRT'den...''

Eski hakem Ahmet Çakar, Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde koronavirüsü (Kovid-19) salgını sebebiyle ertelenen Süper Lig'in geleceğiyle ilgili olarak çarpıcı tespitlerde bulundu. Ayrıca Süper Lig için flaş bir öneride bulundu. İşte o sözler...

"FABRİKALAR ÇALIŞIYOR, FUTBOL..." SORU: Futbol haziran ayında geri döner mi? Dönmeli mi? Futbol başlamalı çünkü kulüpler batmak üzere. Eksi bakiyelerini, maddi açıklarını bir nebze olsun kapatabilirler ve az da olsa nefes alabilirler. Bir diğer gerekçe ise sosyal yönden... Ülke olarak bazı istisnalar dışında izolasyona, sokağa çıkma kısıtlamalarına, sosyal mesafe uygulamalarına riayet ediyoruz. Üstelik koskoca Amerika'nın, İngiltere'nin, Fransa'nın, İspanya'nın patladığı, rezil olduğu, kepaze olduğu bu salgında devlet olarak çok ama çok başarılı işler yaptık. Ama genç bir nüfusumuz var ve bu nüfus için en önemli sosyal eğlence kaynağı da galiba futbol. Futbolun bir an önce başlaması sosyal mutluluk, eğlence açısından önemli. Stres ve depresyondan kurtulmanın da en etkili çaresi. Çünkü bu ülkede fabrikalar çalışıyor, özel sektör çalışıyor, belli sayı azaltmalarıyla devlet daireleri çalışıyor. Futbol neden oynanmasın!

"ŞİFRESİZ YA DA TRT'DEN YAYINLANABİLİR" Pek tabii ki maçlar seyircisiz olmalı. Seyircisiz olduğunda kontrol etmeniz gereken toplam 200 kişi olur. Burada gerekli sağlık önlemlerini sağlamak asla zor olmaz. Fakaaaat.. Millet, Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan tarihi bir hamle ve karar bekliyor. Ligler başladığında seyircisiz olacak. Herkesin evinde de Digiturk yok. Dolayısıyla milyonlarca sporsever maçları izlemek isteyecek. Cumhurbaşkanımız belki bu olayı çözebilir. Yayıncı kuruluş, hiç değilse geride kalan 8 haftayı şifresiz ya da yayın haklarının, TRT'ye devriyle halkı çok mutlu etmiş olur.

"MAÇLAR İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER..." SORU: VAR odasına da hakemleri ayıran saydam bloklar konulacakmış. Hatta bu projeyi MHK Başkanı Zekeriya Alp sunmuş. Başka ne önlemler alınmalı sahada, kulübede, maçlarda? Çok basit, maçları izleyecek idareci sayısını azaltırsınız, maçları izleyip basın toplantısına girecek gazeteci sayısını azaltırsınız zaten polis olmayacak. Güvenlik görevlisi sayısını da azaltırsınız. Bir takıma bir değil, 2 ya da 3 soyunma odası tahsis edersiniz. Periyodik olarak tüm oyuncuların, teknik heyetin ve hakemlerin Covid-19 testlerini yaparsınız ve lige başlarsınız. Adama sorarlar, fabrikalar, özel sektör, resmi daireler çalışıyorsa futbolcular neden oynamasın?

"YAŞAMAK İÇİN MAÇLAR OYNANMALI" SORU: Kulüplerin ekonomik yapıları sıkıntılı. Son toplantıda da Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu'ndan yardım istemişler. Devlet zaten hep yardım ediyor. Neler diyeceksiniz? Dediğimiz gibi son 8 haftanın oynanması milletimizi mutlu etmek, meşgale yaratmak, stresten kurtarmak dışında kulüplerin de yaşaması için hayati derecede önemli. Zaten borç batağında yüzüyorlardı, maddi olarak birçok harcamalarını yayıncı kuruluştan gelecek paraya bağlamışlardı ve şimdi çok zor durumdalar.

"TÜRKİYE ÇOK ÖZLEDİ" SORU: Siz futbolu özlediniz mi? Spor yapıyor musununuz? Futbolu sadece ben değil bütün Türkiye çok özledi. Zaten çok ciddi bir meşgale kaynağı ve sosyal aktivite. Futbolu sevip de onu özlemeyen insan yoktur... Ben de evdeyim, ev hayatıyla ilgili birçok şeyi yeniden keşfettim. Fırsat buldukça sokak aralarında yürüyüş yapıyorum, hepsi bu.

"HAKEMLER İDMAN YAPMALI" SORU: MHK'nin başında olsanız hakemlere ne derdiniz bu süreçte, neler önerirdiniz? Sağlık Bakanımızın, devletimizin yaptığı uyarıların dışında evde ya da kimsenin olmadığı arsa gibi yerlerde kişisel idmanlarının devamını isterdim. İdmanlar dışında izolasyon yöntemlerine harfiyen bağlı kalmalarını da talimat olarak verirdim.