Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Gürcan Bilgiç, Levent Tüzemen, Ömer Üründül, Ali Gültiken ve Fatih Doğan'ın sözleri şöyle...
AHMET ÇAKAR: "BU LİG ASLAN GİBİ HUKUKA UYGUN"
Bir teknik direktör bir kulüp başkanı ya da bir yönetici yaşı ne olursa olsun yaptıkları açıklamalarla çoğu zaman komik duruma düşüyorlar. Türk futbolu ve adalet hiçbirinin umurunda değil. Bu ligin aslan gibi geçerliliği vardır ve hukuka uygundur. Araya Dünya Kupası'nın girmesi ve asrın felaketi sonrası Hatay ile Gaziantep'in lige devam edememesi çok fazla kesintiye neden oldu. Tartışılacak tek konu Hatay ve Gaziantep'in deprem öncesi aldığı puanların sıfırlanıp sıfırlanmayacağıydı. İki ucu pis değnek misali, Hatay ve Antep'in aldığı tüm puanlar sıfırlansa sezonun ilk yarısında onlarla oynayıp kazanmış ve kaybetmiş takımların hakkı ne olacaktı. Beşiktaş istiyor ki Antep ve Hatay'ın tüm puanları silinsin. Mantıksız değil ama futbol federasyonu bir karar verdi. Tıpkı 30 yıl önce trafik kazası geçiren Samsunspor'un ligin ikinci yarısında ligden çekilmesi gibi. Hiç kimse ligde bir şey aramasın. Şu ana kadar tüm hakem hatalarına rağmen şampiyon biz olacaktık diğer takım oldu diyebileceği, biz değil diğeri düşmeliydi gibi açıklamaların hiçbir mantığı yok.
ERMAN TOROĞLU: "ÜLKEDE FUTBOLA ZATEN GÜVEN YOK"
Bakınız, kulüp başkanları beyanatlar veriyorlar, 'Sezon sonu açıklayacağız...' Bu iş Türkiye'de düzgün gitmiyor. Düşenler de veriyor, iyi durumda olanlar da veriyor. Gazeteciler de yazıyor. O zaman 5 dakika duralım... Jesus bir şey söylüyor, Şenol Güneş bir şey söylüyor. Arkadaşlar çok net bir şeyi, ben söyleyeyim; Türk futboluna kamuoyunun güvencesi yok. Bu Futbol Federasyonuna, kurullarına, bu hakemlere Türkiye'de güven yok. Daha bunlar tartışılırken niye Jesus'u ve Güneş'i ön plana atıyorlar bunu anlamak mümkün değil. Belki de Jesus kimsenin söylemediğini söylüyor. Hem de teknik adam oalrak. Herkesin söylediği doğru mu 'hayır'... Herkes kendine yontuyor, ben The End diyerek finale geleyim; Bu TFF'ye ve Türkiye'deki futbola kimse inanmıyor ve güvenmiyor. NOT: Sezon bitmemiş, Federasyon Başkanı kulüplere yazı gönderiyor, önümüzdeki seçimlerde aday olmam için bana imza verin diye. Böyle iğrenç ve tehditkâr bir olayı şu ana kadar Türkiye'de yaşamadım.
GÜRCAN BİLGİÇ: "BAKIŞ AÇILARINI DOĞRU BULUYORUM"
Aslında ters taraftan bakalım, Şenol Güneş ile Jorge Jesus görüşlerini açık yüreklilikle açıkladı, Okan Buruk'tan tek kelime duymadık. Ya da Galatasaray yöneticileri bu durum hakkında hiç yorum yapmadı. Ligin zirvesindeki 3 takımdan ikisinin hocası mevcut durumu 'Gerçekçi' bulmuyor. Burada temel nokta Hatay ve G.Antep'ten alınan 6 puan. Galatasaray, Fenerbahçe'ye göre bir, Beşiktaş'a göre iki deplasman daha fazla oynayacaktı. Dolayısıyla cepteki 6 puan aslında gerçek değil. Jesus'un dediği gibi bu Fenerbahçe için de geçerli. Uzun maraton diye nitelediğimiz ligin rekabetine hak edilmiş şekilde yansımıyor. İki hocanın da bakış açısını doğru buluyorum. Jesus, play-off önermişti ama onu yapacak takvim yok. Dolayısıyla fedeasyonun da elinde seçenek yoktu.
LEVENT TÜZEMEN: "ÖRNEK OLSUNLAR İSTİFA ETSİNLER"
Jesus'un, "Bu ligin sportif değeri yok. Maçlar masa başında kazanılıyor" sözleri ile Milli Takımı Dünya 3.'sü yapmış içimizden biri Şenol Güneş'in, "Bu lig sonuçlar ne olursa olsun mantık dışı, hukuk dışı bir lig" söylemi, "Çamur at izi kalsın" benzetmesine benziyor. Jesus ve Güneş, madem bu kadar iddialılar o zaman dünyaya örnek olacak bir tavır sergileyip istifa etsinler. Edebilirler mi? Asla... 70'e merdiven dayayan Jesus ile 70'i bulan Güneş "Ne kazansak kârdır" dönemlerini yaşıyor ve rüzgâra göre yön değiştiriyorlar. TFF yetkilileri hem kendilerini hem de ligi itibarsızlaştırmaya çalışan Jesus ve Güneş hakkında maalesef ciddi bir soruşturma açamadı ve bu yüzden ceza bile veremedi. Eğer Jesus ile Güneş "Çamur at tutmazsa izi kalsın" düşüncelerinde ısrar ediyorlarsa o zaman hukuk devreye girmeli ve acilen 6222 yasa gereği spor savcıları iki teknik adamı "Ne biliyorsunuz? Bildiklerinizi bize anlatın" diye sorgulamalı.
ÖMER ÜRÜNDÜL: "BU KARAR ÇARELER TÜKENDİĞİ İÇİNDİ"
Bizim ülkemizde başka yerlerde benzerini göremeyeceğiniz bir büyük takımlar olayı var. Zaten uzun senelerdir bu yüzden her sene buna benzer demeç savaşlarını yaşıyoruz. Konular değişiyor ama açıklamalar değişmiyor. Ancak şu an yaşanan durum çok farklı. Ülkemizin yaşadığı büyük deprem felaketinden sonra Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı kararları çok fazla eleştirmemek lazım. Yaşananlar kolay değildi. Onların bir çözüm üretmesi gerekiyordu, böyle bir karar aldılar. Yaptıkları tüm işler doğru diye bir şey söylemem. Bilhassa hükmen yenilgi konusunda. Ama çarelerin tükendiği bir yerde olduğumuzu bilerek hareket etmek gerekir. Ben zaten büyük takımların birbirleriyle olan rekabetlerinden dolayı yaptıkları eleştirilerin futbolumuza hep zarar verdiği görüşündeyim. Ama bunun da engellenmesi mümkün olmuyor.
ALİ GÜLTİKEN: "BU TARTIŞMALAR HER ZAMAN OLACAK"
Zirve yarışının içinde olup, şampiyonluk ipini göğüsleyemeyenlerin bu durumdan şikâyetçi olmaları son derece doğal. Çünkü süreç, yarış devam ederken değişti. Bu değişikliklerin de takımların hedeflerine etkisi oldu. Teknik adamların bunları dile getirmelerini son derece doğru buluyorum. TFF elbette kendi açısından değerlendiriyordur. Onların da kendine göre bir takvimi var. Yaşanan deprem nedeniyle program sarktı, üstelik İstanbul'un ev sahipliği yapacağı bir de Şampiyonlar Ligi finali var. Ama tüm bunlar bu söylemleri ortaya koyanların haksız olduğu anlamına gelmez. Bu tartışma bu sezonda bitmez. Önümüzdeki dönemde de başka konularda başka söylemler gündeme gelecektir. Bu rekabet içinde tartışmalar bitmez.
FATİH DOĞAN: "ONLAR DEĞİLSE KİM KONUŞACAK"
Şenol Güneş futbola 10 yaşında başlamış olsa, 60 yıldır kaleci, kaptan, kulüp ve milli takım teknik direktörü olarak hizmet ediyor. Hocaların saha içi performansları eleştirilebilir, biz de yeri geldiğinde eleştiriyoruz. Gerek Güneş'in 60 yıllık birikimine, gerek Jesus'un kariyerine saygı duymak zorundayız. Onlar futbolu konuşmayacaklarsa kim konuşacak! Onlar fikirlerini söyleyecek, yol gösterecek, biz tartışacağız. Fikirlerini özgürce dile getirmelerini saygıyla karşılıyorum. Her cümleye katılmasam da genel olarak tespit ve eleştirilerinin karşılığı olduğunu düşünüyorum. Jesus ve Şenol Güneş'in tespitleri şampiyonluğu kaybetmiş iki hocanın tespitleri değil. Daha şans devam ederken bunu konuştular. Bu da onların samimi olduklarını gösterir. Uluslararası teknik adamların, UEFA kriterlerinin uygulanmasını istemesi ve onu referans alması eleştirilecek bir durum değil, olması gereken, alkışlanacak bir duruştur.